Bir edebi tür olarak on dokuzuncu yüzyilin son çeyreginde ülkeye giren Türk romaninin kökenleri, kendisini doguran toplumsal, hatta siyasal ve zihinsel dönüsümden ayri düsünülmez. Dolayisiyla, roman Türkiye'de, Bati'da ortaya çikisindan çok farkli ve kendine özgü niteler sergileyerek, yeni bir algilama ve toplumsal kurgunun köklerini bagrinda tasiyarak dogmus, neredeyse bir siyasal aktörün rolü oynamistir.