"Sukût Sûretinde", 33 siirden olusuyor. Bu sayi, tesbihte bir bogum sayisidir. (Böylece en az iki kitabin daha bulundugunu düsündüm. 99'a tamamlaninca bir kitap da imâme ve imâmecikler için. Imâmenin ilk kubbecigine gömülü minik mercekten görünen Kâbe için, Mescid-i Nebî için. Sonra püskül var. Ve püsküle sürülen gül kokulari için. Ve Akik tesbih için ayri, Firûze ve Çesmibülbül için ayri, Oltu Tasi siyah kehribar için apayri birer zikir kitabi. Uzun soluklu zâkirler için, Zâkirbasi'lar için.) Her siir, bir tesbih tanesine karsilik gelen ayri bir zikir cümlesi gibi düsünülmüstür. Ancak bu 33 beyit, bilinen zikir cümlelerinden farklidir. Bu dervis Mekke'yi, Kudüs'ü, Istanbul'u Filistin'i, devrimi, katsayisi artan direnisi zikrediyor. Zira "dervisin fikri neyse zikri odur". Pakdil, 13 yil süren sükût döneminde -Fetret Dönemi de 13 yil sürmüstü- zikrini, dolayisiyla eylemini sürdürmüstür. Tekrar ve sayi, zikirde gerekli bir prensiptir. Buna da uyarak yillarca zikir gibi sürekli tekrarladiginin sayisini dipnotlarla ve dervis disipliniyle belirlemistir.
Menü
Sepete Ekle
