Tom Robbins Kimdir?

Tom Robbins, 22 Temmuz 1932 yılında Kuzey Karolino’da idareci bir babanın ve hemşire bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babasının adı George Thomas Robbins, annesinin adı ise Katherine D’Avalon’dur.

Pek parlak bir öğrencilik hayatı olmayan Tom Robbins, 1954 yılında Washington’da ve Virginia’nın Lexington kasabasındaki Lee Üniversitesi’nde gazetecilik okumaya başladı. Okulda öğrenci birliğinde görev alan Tom Robbins, disiplinsiz davranışlar sergilediği için, okuldaki görevinden alındı. Bunun üzerine kendi isteğiyle okuldan ayrıldı. Okuldan ayrıldıktan sonra hayatını gezmeye adadı. Gezmek için otostop çekiyordu. Bu otostop çekerek gezme olayı New York’ta son buldu. Gezginlik ona farklı bakış açısı kazandırarak, dinginlik getirdi. Tom Robbins ilk şiirlerini işte bu zamanda yazmaya başladı.

1957 yılında iki yıl süren ve 1959 da son bulan askerliğini yapmaya başladı. Bu iki yılı Kore’de meteorolojist olarak tamamladı.

Dönemin ünlü ismi Tim Robbins ile ismi karıştırılacak kadar ünlenen Tom Robbins bu konu sorulduğunda esprili bir dille açıklamada bulunmuştur. ‘Evet, bizi bir harf ve onun fazladan kazandığı birkaç milyon dolar ayırıyor.’

Tom Robbins, 1960 yılında disiplin sorununu yenmeyi başarmıştı. Rchmond Enstitüsü’nde sanat bölümüne girdi. Bu enstitünün adı daha sonra Virginia Commonwealth Üniversitesi olarak değişti. Sanat bölümünde okurken bir yandan da üniversitesinin gazetesinde editörlük yapmaya başlamıştır.

Tom Robbins, sanat bölümünden mezun olduktan sonra Seattle’deki Washington Üniversitesi’nin Uzak Doğu Bölümü’nde yüksek lisansa başladı. Yüksek lisans yaptığı Seattle’de ayrıca The Seattle Times ve Seattle Post – Intelligencer gazetelerinde çalışmaya fırsatı yakaladı.

1965-1967 yılları arasında, Underground radyo şovu yaptı.

1971 yılında ilk kitabı olan ‘Dur Bir Mola Ver’i yayımladı. Kitap eleştirmenler tarafından beğenilse de, bu kitabın ardından yazdığı ‘Even Cowgirls Get The Blues’, Tom Robbins’in başyapıtı oldu. Bu kitapla kendini kanıtlayan Tom Robbins, hikaye anlatımında oldukça yetenekliydi. Bu durum şu şekilde açıklıyordu:

“Vaizlerin ve polislerin soyundan geliyorum. Polislerin doğuştan yalan söyleme yeteneğine sahip oldukları ve vaizlerin de doğa üstü hikayeler anlatmakta bir numara olduğu bir gerçek iken, ben de sanırım benden bekleneni yapıyorum.”

Tom Robbins’in tüm yazdıklarında aynı zamanda arkadaşı da olan yazar Terence McKenna’nın etkisi büyüktür.Terence McKenna’nı kitaplarında yer alan kuramları, Tom Robbins’in kitaplarında da görmek mümkündür. Aynı zamanda Osho’nun da büyük hayranı olan yazar, Osho’nun yanında Timothy Leary’den de esinlenmektedir.

Tom Robbins şiirsel hikaye konusunda çok başarılıdır. Tom Robbins kitaplarında yer alan karakterlerde mutlaka bir gariplik vardı. Bu karakterlerin filozofik özellikleri de oldukça baskındı.

Tom Robbins mükemmelliyetçi bir yapıya sahipti. Bu özelliğini 1980-1990 yıllarında çalıştığı GQ, The New York Times, Playboy gibi dergilerden arkadaşı olan Michael Dare şu şekilde anlatmaktadır;

“O, yazmaya başladığında her şey sakince işler. Önce bir cümle yazar. Sonra aynı cümleyi defalarca yeniden yazar. Her harfinin mükemmelliğinden emin olmak ister.”

1993 yılında Tom Robbins’in ünlü kitabı olan ‘Kovboy Kızlar da Hüzünlenir’, yönetmen Gus Van Sant ile ‘Dişi Kovboylar da Hüzünlenir’ ismiyle filmi çekilerek seyirciyle buluşmuştur. Filmin başrol oyuncusu Uma Thurman’dır.

Tom Robbins 1987 yılından bu yana karısı Alexa D’Avalon ve köpekleri Blini Tomato Titanium ile birlikte La Conner’de yaşamaktadır.

Tom Robbins’in Rip, Kirk ve Fleetwood isimlerinde üç çocuğu vardır.

Tom Robbins Kitapları Nelerdir?

Dur Bir Mola Ver (1971 – 1997)

Kovboy Kızlar da Hüzünlenir (1976)

Ağaçkakan (1981 – 1999)

Parfümün Dansı (1984 – 1995)

Sıska Bacaklar (1990)

Sirius’tan Gelen Kurbağa (1994 – 2001)

Sıcak Ülkelerden Dönen Vahşi Sakatlar (2000)

Villa Meçhul (2003)

Geriye Uçan Yaban Ördekleri (2005)

B, Bira (2009)

Tibet Şeftali Turtası (2016)

Tom Robbins Kitaplarının Tarzı Nasıldır?

Tom Robbins romanlarında tüm olumsuzluklara rağmen mutlu olmak gerektiği düşüncesini belirtmektedir. Kitaplarında hayatın ciddi yanlarının olduğunu inkar etmez ancak ‘Her şeye rağmen mutluluk’ ilkesini her zaman savunur. Ayrıca Robbins ‘Oyunculuk, uçarılık değil, bilgeliktir’ görüşünü dile getirir ve ciddi anlamda oyuncul romanlar yazar. Olayı anlatırken edepsiz kelime oyunları, zıt ifadeler, alakasız sonuçlar ve ara sözleri oldukça fazla kullanan Tom Robbins 35 yılı aşan edebi kariyerinde onbir roman, kısa hikaye ve şiirler yayımlamıştır. Kitaplarında panteizm, mistik Doğu dinleri ve yeni fizik gibi alternatif düşünceleri bir araya getirir.

Tom Robbins’in Thomas Pynchon, John Barth ve Kurt Vonnegut gibi yazarların yolundan gittiği bilinmektedir. Modern hayat saçmadır ve uyum sağlamak adına herhangi bir adım anlatıma yer vermez. Tom Robbins kitaplarında okuyucuya doğrudan hitap eder. Çoğunlukla karakomedi olarak eserler vermektedir. Tom Robbins, Modern dünya ile ilgili geleceğe dair karamsar bir tutum değil, daha iyimser bir tutum sergilemektedir.

Tom Robbins, Even Cowgirls Get the Blues (1976) kitabında, Sissy Hankshaw adında baş parmağı yirmi üç santim olan, otostop tutkunu, güzel bir kadından bahsetmektedir. Sissy Hankshaw, New York’ta mankenlik yapmaktadır. Bunun yanında bir grup feministin devraldığı Güney Dakota’da yer alan sağlık çiftliğinde görev aldığı için New York ile burası arasında mekik dokumaktadır. Kitabın konusu Sissy’nin seyahatleridir ancak bunun yanında insanın evrenle ilişkisi ve bireysel özgürlüğünün önemi anlatılmaktadır.

1980 yılında yayımlanan ‘Ağaçkakan’ kitabında diğer eserlerinde olan karmaşıklık yoktur. Hikaye basittir ve yavaş ilerlemektedir. Kitabın konusu çevreci bir prensesin, metafizik bir kanun kaçağı ile arasında geçen aşk ilişkisini anlatmaktadır. Kitapta bireysel romantizm ve kişisel tekamülün, toplumsal eylemcilikten daha önemli olduğunu savunur.

1984 yılında yayımlanan Parfümün Dansı kitabında, farklı karakterlerin ölümsüzlüğün sırrını ve mükemmel parfüm arayışını, zamanın ve mekanın ötesine taşır. Parfümün Dansı Publishers Weekly, Kirkus Review, San Francisco Chonicle, Washington Post gibi yayın organları tarafından çok beğenilmiştir.The San Dieo Union’da Tom Robbins için şunlar söylenmiştir:’ Bazı yazarlar bir sürü para kazanır, bazılarıysa edebiyat kurumu tarafından klasikleştirilir; ama okuyucuları tarafından, Tom Robbins kadar sevilen yazar pek azdır. Hayranları onun kitaplarını bugünlerde pek az kitabın yaratabildiği bir coşku ve adanmışlıkla kucaklar… Robins’in sözcüklerle oynaması metaforik uçuşlar yapma hevesi yapıtlarına taşkın bir hava getirse de, o oyunlarını çok ciddiye alan bir yazardır.

Tom Robbins, 1997 yılında Altın Şemsiye ödülünü de kazanarak, edebiyat hayatını taçlandırmıştır.

Tom Robbins’in Ünlü Sözleri Nelerdir?

Doğmak ve ölmek kolaydı. Zor olan hayatın kendisiydi.

Kendi gemine kaptanlık edemiyorsan, hangi yanlış limana vardığına şaşırmamalısın.

Aşık ol, hem cenneti hem cehennemi ziyaret et, aynı fiyata ikisi bir arada.

Aşk, uğruna uç noktalara gitmeye istekli olanlara aittir.

Öteki dünyadaki yaşamı vurgulamak, yaşamı inkar etmektir. Kafayı cennete takmak, cehennemi yaratmaktır.

Sanat duvarlardan indi ve ritüele dönüştü. Ritüel, din oldu. Din, bilimi doğurdu. Bilim, dev firmaları getirdi.

İlerleme yalanı. Sonsuz büyüme yalanı. Büyüyemezsen yok olursun yalanı.

Beni sevdiğini her söylediğinde irkiliyorsam, bu ikimizin de sorunu. Benim karmaşam senin de karmaşan oluyor.

Düzenbaz bir aynasız, ulusal sırları satan bir vatan hainiyle tamamıyla eşdeğerdi ve ona göre cezalandırılmalıydı.