Kisisel anlatilarla dönemin arkaplanina dair bilgileri bir araya getiren bu kitap 1968’in hakikate daha yakin bir resmini çezebilmek, hakikati tarihten geri kazanabilmek umuduyla yazildi. Hiç kuskusuz tek bir ‘68 yoktu, kitapta da herkes kendi ‘68’ini anlatti. Inançlari için ölümü göze almaktan çekinmeyen kisiler çikti bu kusagin içinden. Onlarin hikâyelerini bugün hatirlamamiz bu yüzden önemli. Öte yandan hikâyelerin özgürlestirici olduklari kadar ketleyici olabildiklerini de unutmamak gerek. ‘68’de gerçekte ne oldugunu bilmek, neyin olmadigini da düsünebilmek için de önemli. Henüz ne kadar çok seyin denenmemis oldugunu, ufkumuzda bizi ne kadar çok baslangicin bekledigini de gösteriyor çünkü.