Umumiyetle 19. yüzyilin basina konulan bu mesele hususunda birtakim tarihçiler daha erken devirlere kadar gitmektedirler ki, bunda da hakli taraflari vardir. Belki isim olarak geç bir zamanda ortaya çikmistir ama, Sark Meselesinin baslangici Türk-Hun ordularinin Avrupa'yi fetihleri, Roma'nin ikiye ayrilmasi dönemine kadar götürülebilir. O çaga kadar Avrupa, karanlik bir alem içerisinde, özellikle kilise ve feodal Idarelerin etrafinda olusan güç birliktelikleri seklinde, insanlarin köle misali yasamaya zorlandigi bir ortamda idi. Türklerin gelmesiyle, kurulu düzen ve çikar iliskilerinin tepe-taklak oldugu bir gerçektir. Bu yüzden Avrupalilar kendilerine yabanci, çok dinamik ve bütün Islerini bozan bu millete karsi bir nefret duymuslar; Avrupa kitasina ayak bastiklari günden Itibaren Türkleri geldikleri yere geri göndermek için elbirligi yapmislardir. Dolayisiyla Sark Meselesi bazilarinin dedigi gibi Islam-Hristiyan çatismasi degil, belki de Islam nazarinda Türk-Avrupa savasidir.(Tanitim Bülteninden)