Görünmez bir adam sevdi kız.
Yaşadığı hayattan geri kalanını o adama adadı.
Ama adamın bu sevdadan haberi olmadı...
Yıldırım gibi çarpıldı kıza adam...
Satırları süzen bakışları, adamın yüreğinde yeni bir sayfa açtı.
Uzun sarı saçlarını kalem edindi adam, yeşil gözleri ise mürekkebiydi.
Usulca kalemi mürekkebe buladı.
O hayalinde, şiir yürekli bir adamın gönül köşküne yerleşmeyi düşlerken karşısına çıkan adam hayatın ta kendisiydi.
Lâkin gönlün anayasası yoktu. Ne nizam biliyordu, ne hudut.
Peki ya şimdi...
Gecelerce görmeyi düşlediği hayalini mi, yoksa gönlünde yeni filizlenen gerçeğin kendisini mi seçecekti?
Bilmiyordu...
Ya da belki hayaller, gerçeğin ta kendisiydi...