Ömer Seyfettin, şiir, mensur şiir, makale ve fıkra türlerinde yazmış olmasına rağmen bir hikâyecidir. Onun hikâyeleri Türkçenin bir sanat dili haline gelmesine ve Türk hikâyesinin yükselmesine yaptığı katkılardan başka, insanî değerlerin vurgulanışı bakımından çok değerlidir. Ömer Seyfettin’in meselesi iyi, doğru, dürüst, çalışkan, idealist, vatan ve milletine bağlı insanı sanatla anlatmaktı.
Anlattı... Kısacık ömrüne çok iş ve çok eser sığdırdı… Şimdi sıra bizde...
2020 yılı Ömer Seyfettin’in vefatının 100. yılıdır. 6 Mart 1920’de hayata veda ettiğinde gerisinde Türkçenin ve Türk edebiyatının şaheseri sayılacak zengin bir külliyat bırakmıştı. Şimdi ona yönelmeli, eserlerini okumalı, üzerinde düşünmeli ve nesillere bütün boyutlarıyla onu anlatmalıyız. Bu dilimize, edebiyatımıza, tarihimize, kültürümüze, vatanımıza, milletimize ve devletimize karşı ödevimizdir.