1968'i unutun: Eylül 2011'den bu yana yasadigimiz, radikal biçimde yeni ve farkli, daha taze, daha gelecege dönük ve basitçe akustikten ziyade karmasik biçimde elektrikli bir seydir. Karsilasma Siyaseti, sehri hem kuramsal bir incelemenin hem de küresel toplumsal bir mücadelenin alani olarak ele aliyor. Mekân siyaseti üzerine son yillarin en üretken düsünürlerinden olan Merrifield, Henri Lefebvre'in kirk yil önce ortaya attigi "kent hakki" kavramini, Tahrir'den Wall Street'e uzanan kentsel isyanlar isiginda yeniden okumaya soyunuyor. Kentleri, artik, bir içerisi ve bir disarisi olan, sinirlari belirli birimler olarak ele almanin mümkün olmadigini ileri süren Merrifield, bakis açimizi artik "kent hakki" degil, "karsilasma siyaseti" üzerine kurmamizi öneriyor. Kitlesel protestolarin parçasi olan kalabaliklarin nasil bir araya geldigini, enerjilerini ve motivasyonlarini nereden devsirdigini ve ne türden yeni mekânlar ürettigini ele alan Karsilasma Siyaseti, bugün kent siyaseti üzerine düsünen herkes için yaratici bir tartisma vaat ediyor. (Tanitim Bülteninden)