Kizilay, Sakarya Caddesi, SSK Ishani, Dil-Tarih, Atakule, ögrenci evleri... ve Emniyet... Cinayet Masasi. Behzat Ç., “yeni müktesebata“ uyum saglayamamis, lambur lumbur, “disli“ bir baskomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasindan baslar. Herhangi bir siyasi görüsü yok. “Içimizden birinin“ üçüncü sayfa haberlerine yansimis hali gibi, adi bile tam degil. 1. Amatör’de duran toplara iyi vuran bir stoperken, topçulugu birakip baskalarini tekmelemeye baslamis. Mesela bes lira için kalbinden adam biçaklayanlari, on üç yasinda kizlara tecavüz eden, namus için en yakin akrabalarini vuranlari... Kendi adalet anlayisi bakimindan sorun yok; “it ugursuz“ kimdir, belli gibi görünüyor... Ama acaba öyle mi? Behzat Ç.’yi ve onun adalet duygusunu da rahatsiz eden isler olabiliyor bazen hayatta... At izinin it izine karistigi bir cinayet... Kim, niye öldürsün bu kizi? Hem niye bu sekilde? Siyaset karismis desek?.. Garip... Ögrenci âlemine, baska âlemlere, ama asil polis âlemine dikiz atan, entrikasi bereketli bir polisiye...