Kitabin gerçek okuyuculari; onlardan her biri, ayni zamanda onun sahibi de olacaktir. Her türlü itirazi yapma, istedigi yerini istedigi gibi degistirme, isterse kendine ait yeni bölümler ekleme, bir baska üslupla, hâkim oldugu farkli bir anlatim teknigiyle ve kendi kelime kullanma zevkiyle onu yeniden yazma hakkinin sahibi olacaktir. Bu konuda kendilerine karisan birinin çikacagini zannetmiyorum. Bu kitaptaki hikâyeleri yazanin kim oldugu da yeterince açik degil çünkü. Hatta gerçekten bir yazari var mi bu hikâyelerin; kesin olarak bilemiyorum. Bazen yazilip yazilmadiklarindan bile emin olamiyorum çünkü.Âlim Kahraman’in kurgu ile gerçegin iç içe geçtigi, okuyucuyu da akisa dâhil eden çok katmanli bir anlatimi; sürprizlerle ilerleyen ironik bir hikâye dili var. Geçmis birikimlerle temasini hiç yitirmeyen, bir taraftan onlari da cem eden hikâyeci, diger taraftan sasmaz bir sezgi ve güvenle kendi tarzinin pesinde ilerliyor.