Daha önce Felsefe Dili Olarak Türkçenin Gelişim Aşamaları ve Felsefe Sözlüklerimiz serisinde Türkiye’deki felsefe dilinin izlerini süren Recep Alpyağıl, Estetiğin Türkçesi eserinde de somut örnekler üzerinden meseleyi derinlemesine inceliyor. Estetik, Türkiye’de felsefe dilinin oluşması sürecinde merkeze oturmuş kavramlardan biridir. Bu mefhumun kullanımındaki değişiklikler, aslında bir tasavvur değişikliğini de yansıtmaktadır. Geç Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, dönemin felsefe metinleri üzerinde âdeta arkeolojik bir kazı yürüten yazar, işte bu “estetik” mefhumunun söz konusu dönemlerdeki tekamülünü gözler önüne seriyor.