Hz. Peygamber aynı zamanda bir "Kur’ân-ı Nâtık", "konuşan/yürüyen Kur’ân"dır. Böyle olunca da onun yüzü/vechi, Kur’ân’ın görünen yüzü demektir; davranışları/sünneti ise Kur’ân ahlâkının bir yansıması/tefsiridir. Öyleyse "Kur’ân’ı yüzden okumak" demek sadece gözlerimizle harflerine/âyetlerine bakmak değildir. Kur’ân, en mükemmel bir şekilde Hz. Peygamber’in yüzünden okunur. Hz. Peygamber’in Nûr’undan beslenmiş, velâyet mertebesine gelmiş bir İnsân - ı Kâmil’in yüzü de böyledir.İnsanoğlunun en anlamlı duygularından biri de utanma/hayâ’dır. Utanma duygusunun insânda kendini en belirgin gösterdiği yer de yüzdür. Utanan insânın veya utanılacak bir şey yapmış olan insânın yüzü kızarır. Aslında bir insânın yüzünün kızarması onun insânî/îmanî anlamda sağlıklı bir çizgide olduğunun göstergesidir. Utanan/yüzü kızaran insân, nefsini kınayan Nefs - i Levvâme, kendini hesaba çeken insândır. Allah, Kur’ân’da bu tavrı övmüş ve önemine dikkat çekmek için üzerine yemin etmiştir. İnsân için utanılmaya en lâyık olan varlık ise Allah’tır. Allah’tan hayâ etmenin en güzel yolu yarın "yüzümüz kızarmadan" bugünü fırsat bilip, O’nun emirlerini yerine getirip, yasaklarına uymaktır. İşte "Yüzümüz Kızarmadan" demek, yüzümüzü mâsivânın tozlarına/kirlerine bulaştırmadan Kur’ân’ın tecellî ettiği bir güzelliğe dönüştürmektir. Bu dönüşümü gerçekleştirenler içlerinde yaşadıkları toplumun birer Sirâc - ı Münîr’i olurlar ve Risâlet Güneşi’inden aldıklarını Velâyet Ayı ile yansıtırlar.
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 126
Ağırlık : 133 gram
En / Boy : 14 / 21.5
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe
Editör : Erhan Güngör