“Agaç ya da köklerden farkli olarak rizomlar (köksaplar) herhangi bir noktayi baska herhangi bir noktaya baglama özelligine sahiptirler. Ama bu iki nokta arasinda ‘ortak özellikler’ bulunmasi asla gerekmez. Tümüyle farkli dogalarda olabilirler. Çok farkli isaret düzenlerine ve iletisim mekanizmalarina sahiptirler. (…) Bir rizom birimlerden degil boyutlardan olusur, daha dogrusu hareket halindeki yönlerden. Ne basi ne de sonu vardir.Ama her zaman bir ‘ortasi’ bulunur. Bu ortadan kaynaklanir, gelisir, serpilir. (…) Böyle bir çogulluk boyut degistirdiginde ayni zamanda zorunlu olarak dogasi da degisir, baskalasima ugrar. Nokta ve konumlarla, noktalar arasindaki ikili iliskilerle tanimlanan bir yapi gibi degildir. O yalnizca çizgilerden yapilmistir. Onun boyutlari bir parçalara ayrilma ve kopus noktalariyla tanimlanmistir.Rizomun esas özelligi secereye ve soy agacina, aile ve Devlet degerlerine karsi çikisi, onlari bozulmaya ugratmasidir. Bir tür karsi-hafizadir. Degisimlerle, unutuslarla, kaliplarin kirilmasiyla, yayilma ve isgal ile büyür.”Ulus Baker, noktalar ve konumlarin degil çizgilerin oldugu, sezgiyle hareket eden, toplumsal mücadelelerle, sanatlarla, bilimlerle baglantilar kurarak ilerleyen bir düsünce gelistirdi... Elinizdeki kitap, onun düsünce akis sebekesidir. Yüzeybilim-Fragmanlar üç bölümden olusuyor:Rizom-düsünce: Spinoza, Tarde, Deleuze.Otonom-düsünce: Hardt, Negri, Lazzarato.Olus-düsünce: Minör-edebiyat – Woolf, Acker, Jünger.Bu teorik sebekenin hatlari, felsefeden edebiyata, tarihin dip köselerinden günümüzün her ânina, diyanet isleri fetvalarindan ölüm oruçlarina, hastaneden pulculara, geçmedigi yer birakmiyor. Olsaydi, konussaydi, dinleseydik… dedirten metinler… -