Hollandali yazar Gerbrand Bakker'in ilk romani olan Yukarida Ses Yok, aile çiftliginde yatalak babasiyla birlikte yasayan elli bes yasindaki Helmer'in hayatindan bir kesit sunuyor bize. Ilk bakista son derece sakin ve olaysiz görünen bu hayat aslinda trajik bir geçmis üzerine insa edilmistir, zira Helmer'in ikiz kardesi on dokuz yasindayken bir araba kazasinda ölmüs ve Helmer yoluna "yarim" bir adam olarak devam etmek zorunda kalmistir. Isin içine, ölen ikizi her daim üstün tutan bir baba ve üstlenilmesi gereken çiftlik isleri de girince, Helmer'in hayati hiç istemedigi bir istikamette ilerlemistir. Derken bir gün, ölen kardesinin sevgilisinden gelen bir mektup Helmer'in durgun hayatinda beklenmedik bir çalkanti yaratir ve zaten hiçbir zaman tam kapanmamis olan eski defterler tekrar açilir. Bakker'in ustalikli bir dille kaleme aldigi Yukarida Ses Yok, geçmise takilip kalmis kirgin bir adamin bocalamalarla dolu iç dünyasi üzerinden varolusun temel meselelerini sorgulayan, gücünü yalinligindan alan etkileyici bir roman.