1000 TL Üzeri Kitap Alışverişlerinizde Kargo Bedava. Stoktaki Ürünler Aynı Gün Kargoya Verilir
Menü
Giriş
Şifremi Unuttum
Sepetim
Stokta Miktarı 0
%20
310,00 TL
248,00 TL
Sepete Ekle
Hemen Al
Modern düşüncenin klasiklerinden biri olarak, okumaya ve yazmaya odaklanmış bir kitap bu. Okumanın yazmak, yani “zeyil” yapmak olduğunu kabul eden Jacques Derrida’nın 1959-1966 arasındaki özgün okumalarından oluşuyor: Rousset, Foucault ve Descartes, Jabès, Levinas, Artaud, Freud, Bataille ve Lévi-Strauss hakkındaki denemelerinden.

Bu yazılar bir yandan modern düşüncenin gelenekten kopmayı amaçlamış akımlarının nasıl geleneksel veçheler taşıdığını, metafizik kavramları nasıl kullandığını gösteriyor. Bir yandan da metafizik düşüncenin “yazı”yı nasıl ve neden dil tasavvurunun dışında bıraktığı, bu dışlamanın metafizik için kurucu bir işlem olduğu üstünde duruyor.
“Sınırların arasındaki aralıkta bir yazı nöbeti” olması gereken bir yaşamdan söz ediyor Jabès. Pekâlâ Derrida için de söylenebilecek bir söz bu. Dolayısıyla yazı üzerine girişilmiş uzun soluklu bir fenomenoloji çalışmasının, bir “yazı nöbeti”nin önemli parçalarının yer aldığı söylenebilir bu kitapta. Yine Jabès’in sözleriyle:

“Kitap labirenttir. Çıktım derken, daha da dalıyorsun. Kurtulmanın imkânı yok. Yapıtı paramparça etmen gerek. Elin varmıyor bir türlü. Görüyorum nasıl da yavaş ama emin adımlarla büyüyor korkun. Bir duvar, bir duvar daha. Kim bekliyor seni sonunda? – Hiç kimse... Adın kendi üzerine kapanmış, bıçağın üzerine kapanan el gibi.”
Felsefe ve sosyal bilimlerle ilgilenen okurlarımızın yanı sıra edebiyat ve genel olarak yazı veya yazmak üstüne düşünenlerin de ilgisini çekeceğine inanıyoruz.

YAZAR HAKKINDA: Jacques Derrida (1930-2004). Fransız filozof. Cezayir’de doğup büyüdü. Lise eğitimi için Paris’e gitti, Ecole normale supérieure’e (ENS, Yüksek Öğretmen Okulu) girip felsefe eğitimi aldı, Louis Althusser ve Michel Foucault gibi filozofların öğrencisi oldu. Yüksek lisans tezi için Husserl Arşivi’nde çalıştı. Daha sonra aldığı bir bursla ABD’de Harvard’a gitti. Dönünce önce Sorbonne’da, ardından ENS’te asistan oldu. 1984’te Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales’de (Sosyal Bilimler İleri Araştırmalar Okulu) profesör olarak dersler vermeye başladı. Uluslararası Felsefe Okulu’nun kurucuları arasında yer aldı ve ilk başkanı oldu. Çok sayıda Amerikan üniversitesinde dersler ve konferanslar verdi; “yapıbozum” başlığı altında topladığı düşüncesi bu dönemde özellikle ABD’de geniş yankı buldu.

Derrida filozofların yanı sıra edebiyatçılarla ve eleştirmenlerle de temas içinde oldu. Siyasal tutumuyla öne çıkmamış olsa da Mayıs 68 olaylarına katıldı, Fransa’da felsefe eğitiminin iyileştirilmesi için bir araştırma grubu kurdu ve Güney Afrika’daki ırk ayrımcılığına karşı çıktı.
Son İncelenenler
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.