Sen yoksun ya yağmur saçlım, ardından, öksüz kuşların kanatlarına siner dualarım ve bir fotoğraf gibi duran karınca izli canlarım. Sana seslenirim, yanakları solmuş karanlık düşlerimde.., Nur olur, Çırılçıplak bir endamla durursun içimde. Anılara çarpan dalgalarla dövüşürüm ses gelmez senden yana... Sonra, bir nevruz solar nazlı bir edayla., bir çocuk küser.., tebessümün örter seslerimi. Kokun sinerken duvarlarıma, sağanak örtüler düşer umutlarıma, eskir bakışlarım.., ve karanlıkla boğuştuğum günahlara yenilirim.....