Encümen-i Suarâ, gelenekli siirin can çekistigi ve taze bir bedende yeniden hayat bulmanin yollarini aradigi bir sirada, 1860’li yillarin hemen basinda kuruldu. Onu asirlardir toplanan benzer sair mahfellerinden ayiran en önemli özelligi, bir hâmînin kanatlari altina girmeyi, ona medhiye düzerek, önünde imtihan olarak nafaka teminini reddetmesi oldu. Hepsi sairdi; bir sairin hânesinde toplandilar ve orayi poetika akademisine çevirdiler. Gelenegi reddetmeden, ama yenilesmeye de sirt çevirmeden siiri gelistirecek yollar aradilar. Belki bu yollarin bir kismi çikmaz sokaklarda sonlandi; bazisindan elleri bos döndüler; lâkin, her ne yaptilarsa iyi niyetle ve siirin kirik kanatlarini tedavî için yaptilar.
Elinizdeki kitap, onlarin dünyasina girmeyi deneyen ilk ve simdilik tek çalismadir. “Cedid” edebiyatin geçtigi merhaleleri anlamak isteyenlere...