“Wink adasi; hayat size bir yerden göz kirpiyor. “ Yelkenli tekne kiralayarak tek basina denize açilan Erol, gece seyri sirasinda kayaliklara çarparak Rodos açiklarinda alabora olur. Basindan yaralanan Erol uyandiginda kendini özel mülk olan Wink Adasi’nda bulur. Adada farkli ülke ve kültürlerden insanlarin bir araya gelerek, dis dünyayla iletisimlerini kesmis bir sekilde devam ettikleri ütopik yasantilarina tanik olur. Kisa bir sürede ada halkiyla yakin iliskiler kuran Erol’un Sky adli kizla da aralarinda duygusal bir iliski baslar. Adadan ayrilip Istanbul’a dönmesi gerekir; ancak Istanbul’daki yasami artik ona çok anlamsiz gelir ve adaya geri dönmenin yollarini arar. Burhan Kiliçak’in kalemi çok güçlü; Wink Adasi’ndaki komünal yasami, o ütopik atmosferi okuyucuya da hissettiriyor ve beraberinde güçlü bir duygudaslik yaratiyor. Kitabi okuyup bitirdiginizde tuhaf bir his birakiyor geride…