İnsanlığın varoluşundan bu güne kadar geçen zaman dilimi incelendiğinde, aslında; Dünya tarihinin aynı zamanda bir vedalaşma tarihi de olduğu görülecektir. İlk insanla başlayan bu süreç toplumsal ve bireysel anlamda bugünde devam etmektedir. İnsanlığın geçirmiş olduğu birçok evrede vedalaşma ya da vedalaşamama vardır. Ateşin bulunması, hayvanların evcilleştirilmesi, tekerleğin icadı ve madenlerin işlenmeye başlamasından günümüzdeki iletişim alanındaki teknolojik gelişmeleri kapsayan tüm süreçler veda ile ilgilidir. Aynı şekilde ilkel kabilelerde başlayan ve dünya savaşlarına kadar giden insanlar arasındaki büyük küçük tüm çatışmalar ya da hareketlilikler de veda ile ilgilidir.
Mağaralarda yaşayan ilk insanlar eğer mağara yaşamıyla vedalaşmamış olsalardı hiçbir zaman kendileri için ev yapmayı ve bu evleri birleştirip bir köy kurmayı düşünmezlerdi. Doğal olarak da bugünkü yaşadığımız medeniyet düzeyine gelmemiz mümkün olamazdı. Aynı şey alet kullanımı içinde geçerlidir. İlk aletleri yapmaya başlayan insan her bir aleti kullandıktan bir süre sonra vedalaşarak daha işlevsel yeni bir alet bulmuştur. Eğer insanoğlu kullandığı eski aletlerle vedalaşmamış olsaydı bugünkü teknolojik gelişmişlik düzeyine ulaşmamız mümkün olmazdı. Belki de doğa karşısında fiziksel olarak zayıf olan insan varlığını sürdüremezdi.