Ebû Bekir ikindi namazını kıldı. Sonra Ali ile biraz yürüdü. Hasan’ın çocuklarla oynadığını gördü. Hasan’ı omzuna kaldırarak:
– Kurban olduğum, tıpkı Peygambere benziyorsun; Ali’ye ise benzemiyorsun, dedi.
Ali gülüyordu. Hasan’ı kim görse, dedesine benzetirdi. Hatta Hasan, babasına seslenirken: “Ebü’l-Hasan!” diye seslenirdi. Hüseyin de babasına aynı şekilde hitap ederdi. Allah Rasûlü’ne (s.a.v) ise: “Babacığım!” diye hitap ederlerdi.
Hasan, oyununu bitirdikten sonra mescide gitti. Allah Rasûlü (s.a.v) mescidde ashabıyla sohbet ediyordu. Hasan’ı görünce, yüzü ay parçası gibi parladı. Kollarını açtı. Hasan kucağına atladı. Onu öpüp okşayan Allah Rasûlü (s.a.v):
– Allah’ım, ben onu seviyorum. Sen de sev, diye dua etti.
Allah Rasûlü (s.a.v) Hasan’ı da yanına alarak mescidden ayrıldı. Kızı Fatımatü’z-Zehra’nın evine gitti. Yüzü mütebessimdi. Kalbi sevgiyle doluydu. Fatımatü’z-Zehra ona, geride hüzünlü kalpler bırakarak dünyadan göçen sevdiklerini; Hatice’yi, Zeyneb’i, Rukiye’yi ve Ümmü Gülsüm’ü hatırlatıyordu.
Rasûl-i Ekrem (s.a.v) eğilerek Fatıma’nın kızı Zeynep’i öptü. Küçük Zeynep, ölen teyzesinin ismini taşıyordu. Rasûl-i Ekrem (s.a.v) onu görünce, içinde kaynayan sevinç ve keder, şefkat ve merhamet duygularını tutamadı. Küçük Zeynep’i ve Ümmü Gülsüm’ü her gördüğünde dudaklarına yansıyan tebessüm, gözyaşlarına karışırdı. Kendisini ölüme ve ölüm sonrasına hazırlayan bir peygamber olsa da sonuçta o da bir insandı.
Orijinal Başlık : Haccetü’l-vedâ
Basım Tarihi : 8 2017
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 173
Ağırlık : 173 gram
En / Boy : 13.5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe
Çevirmen : Adem Yerinde