Ahmet Rasim, yazı hayatı boyunca çeşitli türlerde eserler kaleme almış, edebiyatımızın en üretken yazarlarından biridir. Edebiyatımızda fıkra türünün öncüsü olan yazar, Batılıların “novella” dedikleri, dilimize ise “kısa roman” yahut “uzun hikâye” olarak çevrilebilecek pek çok esere imza atmıştır. Bu eserler ilgi çekici içerikleri kadar, edebiyat tarihimizde hikâyenin gelişimini göstermesi bakımından da önem taşırlar. Elinizde tuttuğunuz kitapta Ahmet Rasim’in “uzun hikâye” türünden üç eseri yer alıyor: İlk Sevgi, Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi ve Meyl-i Dil. Aşk, evlilik, ihtiras, ihanet ve yaşam savaşının gerçekçi bir bakış açısıyla işlendiği bu uzun hikâyeler aynı zamanda dönemin sosyal hayatı ve eğlence kültürü hakkında önemli ayrıntılar da içermektedir.
“Nadire’yi düşünmüyor muydu? İşte onun izini bütün bütün kaybetti. Hapishaneden çıktıktan sonra nereye gittiği meçhul idi. Bu meçhulü halletmek, Nedim için zaruriyattan görülüyordu. Çünkü hâlâ onu seviyor, hâlâ onun için kalbinde bir hiss-i şedidin büyüdüğünü duyuyordu. Geceleri yatağına düştüğünde o ilk gece ile bu geceyi ayıran yedi sekiz senelik mesafeyi birdenbire kat ederek güya yanında bulunuyormuşçasına tahayyülat-ı beyhudeye dalıyordu.”