1641 yilinda Rûm Vilayeti Defterdari Mehemmed Murad Efendi vilâyetinin vergi nüfusunu saymakla görevlendirilir. Yapilacak sayima göre bölgeden ne kadar vergi toplayabilecegine karar verecektir Osmanli devleti. Bu kitap iste bu defterden yola çikarak yapilan uzun bir sorusturmanin, içine girilen karmasik bir yolculugun hikâyesi. 20. yüzyilin sonlarinda, Oktay Özel bu agzi siki defteri konusturmaya, çok yönlü sorgulamaya, içinden çiktigi dönemin olaganüstü kosullari baglaminda tarihsellestirmeye, anlamlandirmaya girisiyor. Türkiye 1643, tarihçi ile malzemesinin iliskisini iç içe giren paralel hikâyeler olarak ele alan bir deneme. Her ne kadar asil hikâye 16. ve 17. yüzyilda geçiyorsa, kahramanlari sahiciyse de, anlatilan son otuz yilin Türkiye’sinin de hikâyesi.Oktay Özel’den sahiden “acayip” bir kitap…“Dönemin bütün kaynaklarinin agiz birligi içinde epeyce de dramatik bir dille yillardir dile getirdikleri, sultanlara ve vezirlere yazdiklari raporlarda ‘reaya fukarasi’ tonunda ifadelerle sürekli üzerine dikkati çektikleri köylünün perisanligi, bu ‘kaçgun’ ya da ‘celâ-yi vatan’ durumu karsisinda Osmanli yönetimi nihayet harekete geçmis. Yanlis anlasilmasin, amaç onlarin derdine derman olmak degil. Tersine tekrar zapt ü rapt ve kayit altina alip devleti aliyyenin hazine-i hümâyununun vergi gelirlerine ‘küllî ziyan’ gelmesinin önüne geçmek.”