Toplum çok hızlı dönüştü. Bu dönüşümü sağlayan etkenlerden biri, 2002 yılında dindarları temsilen iktidara gelen siyaset kadrolarının, eski ideolojik devletin yasakladıklarının önünü tamamen açarak, görece özgürlük ortamı sağlamasıydı. Ama gündelik siyaset yazıları bu kitaba girmedi. Siyaset, toplumsala değdiği ve sosyolojinin nesnesi olarak kalabildiği ölçüde bu kitabın ilgi sınırları içine girdi. Kitabın içeriği ise Gezi'ye de 15 Temmuz darbesine de toplumsal cinsiyet farkındalığına da son dönemde giderek artan yalnızlık ve intihar olgusuna da katliamlara ya da Batı merkezli şehircilik anlayışına da aramızdan zamansız ayrılmış önemli simalara da dolaysız ve "hermenötik" yaklaşan, nesnesine yakın yazılardan oluşuyor. Amaç, değişimin künhüne vakıf olmak... Dolayısıyla bu kitapta, 2010 yılında aramızdan ayrılan Hamit Can'dan, PKK'nın katlettiği güzel yüzlü öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'a, Fidel Castro'dan Erbakan'a, Muhammed Ali'ye dek toplumsal popülaritesi olan ya da benim kişisel tarihimde yeri olan portreler kadar; bireyselleşmeden Cern deneyine, Emek Sineması meselesinden yeni devletler ve yeni sömürme biçimlerine, insanın mutluluk arayışından özel günler eleştirisine dek hemen her konu, alan veya bağlam sınırı olmaksızın kendine yer bulabildi.