Ölüm Tarlalari, kizil bir tarlada ölmeye yatan bir köylü ile bir askerin öyküsü. Geçmisleriyle yüzlesen bu iki kisi, ayni hikâyeye ait olduklarini ölürlerken anlayacaklardir.
Melekler Düserken, sehirde tutsaklik ve isyan kol gezerken, gitmek mi kalmak mi sorusunun dayattigi çikmazlar. Düsünceler mi bizi kurtaracak, yoksa sinirlarin olmadigi bir dünya hayali mi?
Dogum, Savaslarin yalniz silahlarin gücüyle degil, yarattiklari korku ve çaresizlikle de herkesin yasamini alt üst edebildigini, anne karnindaki bebeklerin bile canina kastedebildigini gösteren bir oyun.