70’li yıllarda, faşist baskı ve zulme karşı yürütülen mücadelenin önünü çeken en önemli örgütlerden biri TÖB-DER idi. TÖB-DER ayrıca; topladığı Demokratik Eğitim Kurultayı (DEK), çıkardığı eğitici ve aydınlatıcı yayınları, alternatif ders kitapları önerileri, uluslararası öğretmen sendikalarıyla diyalog içerisinde olması gibi çalışmalarıyla da önemli bir etkinlik merkezi olmuştur.
TÖB-DER; üyelerinin görevden alınması, sürgün edilmesi, maaş kesintisi al- maları gibi hukuksuzluklara karşı mücadele ettiği gibi, toplumu ilgilendiren pahalılık, baskı, zulüm ve anti-demokratik uygulamalara karşı da eylemli bir mücadele sürdürüyordu. İş bırakma, miting, yürüyüş, bildiri, broşür, bülten, dergi gibi unsurlarını kullanarak mücadelesini sürdürmüştü. Örgüt bu haliyle; gerici saldırı ve baskılara karşı 1970’li yıllarda toplumsal direncin en büyük kalelerinden ve 12 Eylül düzeninin hedef aldığı en önemli toplumsal direniş örgütlerinden biridir.
Türkiye’nin TÖB-DER’li mücadele ortamına nasıl geldiği, bu sürecin nasıl iş- lediği ve bittiği geniş bir inceleme konusudur.
Bu çalışmada ise; bu örgütün içerisinde hem bir öğretmen hem de bir nefer olarak yer alan bir devrimcinin 35 yıl sonra geriye doğru baktığında anımsadıkları ve bu yıllar içerisinde biriktirdikleri mevcuttur.