Ailesini kaybetmesinin ardından istifa edip kabuğuna çekilen cinayet masası eski başkomiseri Ömer Aksoy yeni güne bir cinayet haberiyle uyanmıştı. Böylesine büyük ve karmaşık bir metropolde güne cinayetle başlamak elbette şaşılası bir durum değildi. Ne var ki bu cinayet; gerek işleniş tarzı gerekse de katilin bıraktığı mesaj itibariyle diğerlerinden ayrılıyordu. Daha vahim olanıysa işlenen bu cinayetin daha sonra işlenecek cinayetlerin ilk adımı olduğunu, henüz kimsenin bilmiyor oluşuydu. Ömer istese de istemese de bu kaosa sürüklenecekti. Ve gözükene göre yalnız değildi. Basın muhabiri Büşra Çetinbaş da, işlenen bu vahşi cinayetleri haberleştirerek mesleğinde yükselmeyi amaçlıyordu.
İstanbul artık eskisi kadar tekin değil. Henüz ortaya çıkmış kurnaz bir avcı yeni avlarını arıyor. Ömer Aksoy ve Büşra Çetinbaş, avcıyı avlama peşindeler. Bilmedikleri şey, ava giderken avlanma ihtimallerinin olduğu. İyiyle kötünün, yaşamla ölümün mücadelesi yakında sona erecek. Onlar sonucu her ne olursa olsun, bu ölüm kalım oyununda sonuna kadar gitmeye hazırlar.
Bakalım bu büyük oyunda kim av, kim avcı olacak
"Polisiye edebiyatımızın taze soluklarından 'Tilki', işinden ayrılmış eski bir polisin yeniden muammalı vakalara çekilmesini ve maceralı arayışını konu alıyor. Murat Baş'ın bu güzel romanı, umulmadık gizemlerin peşine düşmeye meraklı okurları raflarda bekliyor." -Mehmet Berk Yaltırık