Tepelerdeki Şeytan, İtalyan edebiyatının şüphesiz en büyük yazarlarından biri olan Pavese’nin gençliğini geçirdiği kırsal bölgelerde geçen ve yazarın kendi yaşadıklarından izler de taşıyan bir roman. Hayatlarının belki de en son tasasız ve eğlenceli yazını geçirdiklerinin farkına varan üniversiteli üç genç, varlıklı, uçarı ve eğlence düşkünü Poli’yle tanıştıklarında bambaşka bir dünyaya adım atarlar. Poli’nin, ahlak düşkünlüğü ve sınır tanımayan bir bencillik üzerine kurulu hayatı, yozlaşmış dünyası, farklı arkadaşları ve ilişkileri, hayatlarının geçiş döneminde olan bu üç genci adeta büyüler. Ancak, her mevsim gibi o yaz da sona erecektir. Cesare Pavese, masumiyetin kaybedilen değil, farklı şartlarda farklı algılanabilen bir kavram olduğunun altını çiziyor. Kuzey İtalya kırlarının, köy ve kasabalarının rüyalı atmosferinde, her insanın yıkıma açık, her prensibin bozulmaya meyilli, her manzarının anlamını yitirmeye yatkın oluşuyla yüzleştiriyor okuru.