Elinizdeki kitap.Tanzimat sonrasi bir Osmanli köyündeki hayati anlatmakta ve geçmisle günümüz arasinda baglanti kurmaktadir. Hayatinizin önemli bir parçasi haline gelen köy yasami geçmisten günümüze canli bir varlik gibi sürekli gelisim içerisinde olmustur. Ama her zamanda sehirde yasayanlarin küçük gördügü “tasrali” teriminin etkisi altinda yasamaktan kurtulmamistir. Mekan olarak küçük olan duygusal anlamda büyük bir dünyadir köy. Bütün insanlarin özlemle andigi ve yasaman için istekli oldugu bir yasam mekanidir. Kendi kendisine üreten ,kendine yeten ve arti ürünü satarak geçimini saglayan , is bölümü ve her seyin emek karsiligi elde edildigi , kimi zaman askere çagirildigi ve kimi zamanda vergi toplandigi, yogun duygulari iç içe yasandigi ayri bir dünyadir.Köy bir milletin çocuklugudur. Onu özlemle anar. Toplum hafizasina geri dönmek istediginde köyüne döner. Orada hem bolluk vardir, hem de yokluk vardir. Hem baris vardir hem de savas vardir. Arsiv belgelerinin isigi altinda , Tanzimat sonrasi getirilen yeni düzenlemelerin köye yansimasi, üretim araçlarinin niteligi, sosyal ve ekonomik yasam ve bir bütün anlamda köy kültürü, bu kitapla toplumsal hafizaya islenmektedir.