Sanatın soylu evrenini kendi yazın ikliminde yeniden inşa eden Tahsin Yücel, ‘Ben ve Öteki’nin aykırı öykülerini bir farkındalıklar bütününe dönüştürerek edebi bir çığlık haline getirir. Öykülerinde sıradan insan/ların varoluş serüvenini kendi mekan ve zaman düzleminde sorgulayan Yücel , sıradanlaşan ve sıradanlaştıran yaşama metinsel düzlemde başkaldırır.
Öykülerinde geleneksel ve modern yaşamın birey(ler)in ‘ben’lik alanlarında yarattığı değişim ve dönüşümleri, üst bir dille metinin dünyasında kurgulayan Tahsin Yücel; olay örgüsü, bakış açısı, mekan, zaman ve anlatı kişilerini kendi yaratma cesaretine göre açımlar. Nitekim her edebi eseri, ait olduğu bilincin kendi yazma ve yaratma cesaretini içinde taşır.