Mustafa Kemal, Vahdeddin’in ölüm haberini alinca:"Onurlu bir adam daha vefat etti. Isteseydi Topkapi’nin bütün cevahirini götürür, gittigi yerde kendi ordusunu kurup geri dönerdi" demistir.Vahdeddin saltanatini birakarak, Istanbul’dan nasil çikti, nerelere gitti, tekrar padisah olabilmek hülyasiyla ne gibi çalismalar içinde oldu. Bu arada yaman bir askin pençesinde neler çekti ve nihayet günün birinde, bin bir itina ile hazirlattigi baklava tepesinin basina oturamadan nasil göçüp gitti?Bütün bunlari, on sekiz yasinda saraya dâhil olup tam kirk yil, bir gün bile Vahdeddin’in yanindan ayrilmamak suretiyle onun mahrem kalmis hayatinin her safhasini bilen ve sonunda da birlikte Istanbul’dan ayrilip ölümüne kadar yaninda bulunan emektari Tütüncübasi Kayserili Sükrü Efendi onun hakkinda bilinmeyenleri anlatiyor.Bu kitapta Vahdeddin’in son günleri hakkinda simdiye kadar kulaktan dolma, ezbere, masa basinda yazilanlarin tamamiyla aksine bilgiler bulacaksiniz.