“Sounder’ın sesine paha bic¸ilemezdi. Bu ses, bu¨yu¨k go¨g?u¨s kafesinden ve genis¸ c¸enesinden âdeta bir mag?aranın ic¸inden yankılanıp geliyormus¸c¸asına c¸ıkıyordu; daha dıs¸arıya ulas¸madan yarı yankıya do¨nu¨s¸u¨yordu. Avını ag?aca kac¸mak zorunda bırakan Sounder’ın geceyi dolduran ani havlamasını duyan bir yabancı, ag?acın altında bir deg?il, altı ko¨pek oldug?unu du¨s¸u¨nebilirdi. Ama kırsalın tamamında, verandalarının direklerine yaslanmıs¸ veya kulu¨belerinin kapılarında dikilmis¸ olan koms¸ular, bu sesin Sounder’a ait oldug?unu biliyorlardı.”
Ortakçılık, Amerika’da köleciliğin ardından gelen ve yaklaşık yüz yıl sürmüş bir tarım sistemidir. Toplumsal ilişkiler, bu tarım sistemi merkezinde ve ırkçılığın taşıdığı sorunları beraberinde getirerek oluşmuştur. Av köpeği Sounder’ın bağlandığı siyahî ailenin kaderi, işte bu ilişkiler ağına dolanmış ve beklenmedik bir olayla âdeta düğüm olmuştur. William H. Armstrong, bu ailenin 1930’lu yılların Amerika’sının zorlu şartlarıyla mücadelesini ve ortakçılık etrafında gelişen sosyal düzenin nasıl işlediğini, bir çocuk ve köpeğin arkadaşlığı üzerinden gözler önüne serer. Amerikan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı için önemli bir ödül sayılan Newbery Madalyası’na sahip eser, 20. yüzyıl Dünya Gençlik Klasikleri listesindeki yerini tartışmasız bir şekilde korur ve dünya gençlik edebiyatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir.