Olcay:
“Kraliçem! İnsan, tapınağını kendi inşa edebilir mi? Gönderilmiş tüm kitapların satırlarında adım adım ilerlerken peygamberler ışığında… Evrenin gelmiş geçmiş tüm mistik bilgileri edinilmiş, ardından o kocaman felsefe süzgecinden geçirilince ve elinde sanatın bir parça tutkusu varsa, dünya oluştuktan sonra kapatılmış olan Cennet ve Cehennem kapısını açabilir mi? Yüzüme üflenmiş Tanrı nefesi mi dir benim? Ya da Tanrı nefesimdir benim. İçimdeki bedenim ölse de ismim yaşamalı tutkusu? Sanat ve tutkusu olduğum bilgiyle tanısa dünya beni, köşe bucak her nerede kim varsa öğrense adımı, giyebilir miyim Tanrı tacını? Bedenimin tanrısı ruhum olabilir mi? Eğer öyleyse ruhumun tanrısı nerede olmalı?