Siyah Kere Mavi, yarım kalmanın ve tümlük arzusunun sözle bedenleştiği şiirleri içeriyor. Bunlar, bir vakit gelip de herkesin yaşayabileceği o yakıcı durumla, ayrılıkla eksilen bir öznenin, yalnızlığını dünyaya yaydığı şiirler. Yaşama ağrısının dünyanın farklı yerlerinde zaman zaman avutulduğu hissedilse de yalnızın derinden derine yaşadığı, bir yerlere sığamama duygusu. Şiirlerin bütününden, yalnızlıkla ölüm arasındaki mesafeyi bekleyişin tuttuğu hissediliyor. Anlatımcı şiire yakın durmamakla birlikte Ergin Çiftçi, her bir şiirini, bir öykünün duygu dünyasıyla sarmalıyor. Bu da dilsel imgeden çok Çiftçi’nin kendine özgü bir söyleyişle kurduğu betimsel imgelerle şiirlerin çağrışım gücünü zenginleştiriyor.
Siyah Kere Mavi; yaratılış karşısındaki hayranlık, bilinmezliklerden ve ölümden doğan keder, bundan doğan acının paylaşma veya aşkla beyhude biçimde telafi edilme arayışı ve hayatı umutsuzca anlama çabası.
Toprağın ıslandığını bilmiyorlar
Bir şey anlatmak ister gibi
Konuşuyorlar ama bitti her şey
Boşu boşuna dönüp duruyorlar
İpi kopmuş bir kuyu çıkrığı gibi
Oysa her şey bitti