“Bilge kişiler, ilmin; aydınlar, ideolojinin; akademisyenler ise kariyerin peşinde koşarlar.” sözünü ilk duyduğumda, abartılı bir söz olarak algılamamış ve olguyu önemli ölçüde yansıtan bir görüş olarak benimsemiştim. Bunun sebebi de yaşadığım tecrübelerden edindiğim intiba idi. Gerçekten de bilge kişiler, ilmin ve hakikatin peşinde koşarlarken; kimi aydınlar da ideoloji peşinde koşuyorlardı. Çoğu akademisyenin ise tek derdi vardı, o da kariyer sahibi olmaktı. Kariyer sahibi olmak, elbette ki her akademisyenin amacıydı, ama tek amacı bu olmamalı, başka amaçları da olmalıydı. Zira bir akademisyenin amaçları arasında, bilgi elde etmek, elde ettiği bilgilerden düşünce üretmek ve ürettiği düşünceleri yaymak da vardı. Sayıları bilinmese de böyle akademisyenler de vardı ve gelecek nesiller için umut vadediyordu. İşte elinizdeki bu kitap, gelecek nesillere ışık tutan, ömrünü ilme adamış, gönül dostu akademisyen meslektaşlarıma ait anılarımı ihtiva etmektedir.