...Sivil itaatsizlik, haksizliklara karsi bütün yasal yollarin tükendigi noktada kamu vicdanina çagriyi amaçlayan bir eylem türü. Düsünen, kendisiyle barisik yasamak isteyen, “onur“dan hala haberdar olan insanlarin daha vahim toplumsal felaketlerin önüne geçmek için basvurabilecekleri bir çare. Bireyin, kisisel çikarlar, parti, grup ve çevre çikarlarindan bagimsiz olarak, kendisiyle vicdani hesaplasmasinin sonunda giristigi “demokratik bir isyan türü“. Vicdanin zorladigi bu isyana baska insanlarin da katilmasi için düsünsel ortakliga, ideolojik birlige gerek yoktur. Karsi olunan konuyu içeren bir ortak anlayisin olusmasi, yani kismi bir düsünsel çakismanin varligi yeterlidir... “Düzen“ yerine “adalet“ten, “onursuz bir suskunluk“ yerine “insana saygi gösteren tartismaci bir çokseslilikten“ yana olanlar için...(Arka Kapak)