Bu bir sevgi masalı.
Bizlere kibir denince yok olan güzellikleri hatırlatıyor.
Hanımsultan, küçüklüğünden beri burnunun havada olmasıyla tanınan bir padişah kızıdır. Etrafında hizmetçilerle uşaklar pervane olur, ne isterse yaparlar. Koçali de bu uşaklardan biridir.
Fakat olan olur, padişahın kızına sevdalandığını fark eden
Koçali, ona açılmaya karar verir. Sevmenin nesi ayıptır?
Ancak onu kendisine layık görmeyen Hanımsultan bu durumdan hiç hoşlanmaz ve Koçali’yi yaka paça saraydan dışarı attırır.
Günler geçtikçe Hanımsultan’la beraber kibri de büyür, kimse ona denk veya layık değildir. Bu kibri onu yalnızlığa ve hastalığa sürükler.
Gün gelip de yataklara düştüğünde ise onu kurtaracak olan şey kibri ya da zenginliği değil, parasıyla satın alamayacağı Sevgi Masalı’dır.