Siyasal baskıların neden olduğu bunalımla “erkeklik krizi”nin harmanlandığı bir iç hesaplaşma romanıdır Serap. İstibdat Dönemi’nin ruhunda yarattığı tahribat nedeniyle Meşrutiyet’le gelen “hürriyet”i yeteri kadar yaşayamayan genç bir adam, vapurda rastladığı güzel kadının tetiklediği, unutulmaya yüz tutmuş arzularının uyanmasıyla bu kez de orta yaş krizine sürüklenir.
Mehmet Rauf, 1909’da Resimli Roman dergisinde tefrika edilen bu romanıyla bir anlamda tarihi ve o tarihin öznesi olan bireyin deneyimlerini, edebiyat içinde kayıt altına alır.
Özgün metinde yer alan illüstrasyonların tıpkıbasımlarıyla yayımlanan Serap, 110 yıl sonra günümüz okuruyla buluşuyor.