Sanat ve Arzu, sosyal bilimler elestirisi ile yeni bir sosyal bilim önerisini birlikte gelistiren Ulus Baker’in ODTÜ Görsel-Isitsel Sistemler Arastirma ve Üretim Merkezi’nde 1998 yilinda verdigi seminer dizisinin kitaplastirilmis hali. Ulus Baker 17. yüzyildan baslayip Kant’la devam eden temel modern öznelesme süreçlerini Deleuze’ün kilavuzlugunda ele aliyor. Spinoza, Descartes, Leibniz, Kant felsefelerine hep sanatla bagintisini da gözeterek, bunlardan bir estetik çikartilabilir mi diye bakiyor. Sonra, resimde 19. yüzyil sonunda baslayan dönüsümleri ele aliyor; imge üretimi bakimindan sinemaya egiliyor; sinemanin anlam üretme tarzlarina odaklaniyor. Sanat ve Arzu seminerini bastan sona kat eden affect (duygulanim) kavrami araciligiyla, resim ve film dünyalarina, esinlendirici örneklerle dolu bir kesif gezisi bizi bekliyor.
Bilirsiniz düsünceler insanlarin elinden çok kolay çikar, kullanima açik nesnelerdir, bedavadirlar her seyden önce. Satilan düsünceyle bakis açisi falan olusturulamaz. Düsüncenin pazarlandigini da hepimiz biliyoruz. Artik günümüzde reklamcilar ‘‘konsept’’ yaratiyorlar, Deleuze’ün söyledigi gibi. Onlarin elinden bunu nasil alacagiz, mesele o. Bir sanatçi sanat eserini reklam olmaktan nasil çikaracaktir? Ya da gazete köse yazisi düzeyinde yürütülen bazi etik ve politik tartismalarin elinden siyaset alanlari nasil kurtarilacak ve nasil yeniden insa edilecektir? Ya da düsüncenin kurtarilmasi nasil yeniden insa edilecektir bu ortamin içerisinde?
Ulus Baker