Rusya'da 1917 Ekim Devrimi sonrası bireysel ya da kitlesel, zorunlu ya da gönüllü olmak üzere farklı nedenlerle köklerinden kopmak zorunda kalan pek çok Rus yazar gittikleri ülkelerde küçük bir Rusya yaratırlar adeta. Ve nereye giderlerse gitsinler kendilerine özgü olanı yanlarında götürürler. Anavatana olan hasret, yanlızlık, unutulmuşluk, yabancılık hissiyatıyla dökülür çoğu zaman satırlara...
Yeni ve zorunlu bir hayatın içinde var olma mücadelesiyle yurt dışında olsalar da ülkelerini daha iyi gözlemleme ve bulundukları yerle mukayese etme imkanı bulur ve bu suretle eserlerini yansıyanlarla, hem Rus edebiyatının hem de dünya edebiyatının gelişimine katkı sağlayan sanatçılar olarak yazın dünyasında unutulmayacak bir yer alırlar.