Türkiye’de tek-parti rejiminin sona ermesi, genellikle demokrasiye ya da çok-partili hayata geçis dönemi olarak adlandirilir. Cemil Koçak, “Türkiye’de Iki Partili Siyâsî Sistemin Kurulus Yillari (1945-1950)” adli kitap dizisinde, yerlesik sayilan tarihsel kabulleri tartismaya açiyor ve bu adlandirmayi sorguluyor. Rejimin degismesi, fakat dönüsememesi, bu sürecin temel özelligidir. Içinde yasadigimiz siyâsî sistem ve bu sistemin kurulus sürecinin yol açtigi sorunlar, bu dönemin de ürünüdür. Bu kapsamli arastirma, üzerinde hayli tartisilan dönemi, bütün boyutlariyla ve derinlemesine yeniden ele almayi öneriyor. Bunu önerirken yalnizca dis politika gelismelerini ya da iç siyâsî tartismalari degil, bunlarin ayni anda isledigi dinamik bir analizi hesaba katiyor. Belgeler, anilar, dergiler, gazeteler, diplomatik raporlar ile arastirmalar temelindeki tartismalarla analiz çerçevesini genis bir ufka yerlestiriyor. Cemil Koçak, Türkiye’de Millî Sef Dönemi (1938-1945) adli arastirmasinin devami niteligindeki bu kitap dizisiyle, Türkiye siyâsî tarihinin tartismali dönemlerinden birinin en ayrintili ve en kapsamli panoramasini gözler önüne seriyor.Rejim Krizi, tek parti olarak etkisini siyâsî hayatta mutlaklastirmis CHP ile muhalefet partisi DP’nin en çetin dönemlerinden birine odaklaniyor. Sovyetler Birligi’ne karsi Batili müttefiklerin yaninda yer almaya çalisan Türkiye’nin dis politikasi, Amerika ve Ingiltere arasindaki diplomatik pazarliklarla yeni bir safhaya girerken, iç politikada iktidar sol muhalefet üzerinde sedit bir baski kurmustur. DP’nin hareket sahasini kisitlamaya da imkân veren bu politikalar siyâsî, iktisadî, sosyal ve askerî açidan yeni bir dönemin dogum sancilaridir.