HER YAŞTAN OKURU ZENGİN HAYAL GÜCÜYLE ÖRÜLÜ BİR YOLCULUĞA ÇIKARACAK, YALNIZLIK, CESARET, DOSTLUK, İYİLİĞİ BİLİNÇLİ OLARAK SEÇMEK VE GÖRÜNMEYENLE TEMAS ETMEK ÜZERİNE BENZERSİZ BİR HİKÂYE…
Prens Adaları’nın sihrini ve gizemini sadece onun ruhunu anlayabilenlerle paylaşan Proti Adası, büyük sırlara ev sahipliği yapıyordu. Ada sakinlerinden Mırmır, annesi onu terk ettiğinden beri son bir yıldır sokaklardaydı. Açlıktan, soğuktan, en çok da yalnızlıktan yorulan kedi, sonunda tüm tehlikeleri göze alıp Ada’nın kraliçesinden yardım istemeye karar verdi. Tek hayali, annesine yeniden kavuşmaktı. Cebinde, onu bilinmez bir yolculuğa ve hiç hayal edemeyeceği bir maceraya çıkaracak nar çiçeği anahtarlarıyla yola koyuldu. Ancak bu yolculukta zekâsının, iyi niyetinin, sabrının, cesaretinin ve cömertliğinin, canı pahasına sınanması gerekecekti. Neyse ki Mırmır bir insan değil de bir kediydi ve kendi ihtiyaçları ne kadar önemli olursa olsun, zor durumda olan başka hiç kimseyi nankörlük edip yarı yolda bırakmazdı.
Yazar Zeynep Bugay’ın kısa bir aradan sonra çıkardığı ikinci kitabı “Proti Adası’nın Esrarı” raflarda yerini aldı. Gelmiş geçmiş en iddialı fantastik seriler arasında yerini almaya hazırlanan “Proti Adası’nın Esrarı” büyülü, sırlarla dolu, farklı bir dünyaya yolculuk etmek isteyen okurlar için yazarın yaşadığı Kınalıada’dan yola çıkarak, gizemli ve ilham veren ada coğrafyasında terk edilmiş bir kedinin, hayat yolunu, annesini ve kaybettiği sevgiyi arayan nahif hikâyesini bizlerle buluşturuyor. Her yaştan okuru zengin bir hayal gücüyle örülü bir yolculuğa ortak edecek, yalnızlık, cesaret, dostluk, iyiliği bilinçli olarak seçmek ve görünmeyenle temas etmek üzerine kurgulanan benzersiz bir hikâye olan “Proti Adası’nın Esrarı” Prens Adaları'nın sihrini ve gizemini de hayatımıza katarak bizlere yalnızlığımızı ve sıradanlığımızı unutturarak, gökyüzüne başımızı kaldırıp bakmamızı sağlayacak.
Artemis Yayınları’ndan çıkan ve heyecan dolu bir dünyanın kapılarını aralayacağınız romanın yazarı Zeynep Bugay, kitap ile ilgili ilham aldığı ada ve kendi hayatının izdüşümünü kurguladığı fantastik hikâye için, “Bu kitabı kaleme alırken ilham aldığım unsurlar çocukluğum ve yazlarımın neredeyse tamamında yaşadığım Kınalıada ve tekir İran kedim Gofret'ti. Bu sene hepimize hürriyetin ve sağlığın değerini hatırlatan pandeminin dışında bir gündeme ihtiyacımız vardı. Ben zengin bir Türkçe'yle kurgulayıp sunduğum bu fantastik dünyanın okuyucuya odaklanılacak o farklı konuyu sunacağına ve hayatlarına duygusal pek çok unsurla dokunacağına inanıyorum. Ada'nın varlığı sebebiyle, bambaşka bir tatta bir öykü olduğuna inandığım bu kitapta köklerimize, ailemize ve geleceğimizi değiştirebilecek bilinçli seçimlere dair göndermelerin, eşzamanlı yaşanan paralel hayatları da tasvir ederek bizleri görünen ve görünmeyenin kesiştiği ortak bir alanda buluşturacağı kanaatindeyim,” dedi.
“Proti Adası’nın Esrarı” açlıktan, soğuktan, en çok da yalnızlıktan yorulan minik bir kedinin yüreğinden bizlerin yüreğine uzanacak bir yolun, insanlar gibi nankör olamayan ve kimseyi yarı yolda bırakmayan bir varlığın, maceralı ve zaman zaman da acımasız dünyasına bizleri davet ediyor.