Paris Yayınları
Hiç hesapta yoktu. Sadece hayaldi her şey. Ve o hayaller gün yüzüne çıktı. Adı “Paris Yayınları” oldu.
Neden Paris? Herkesin merak ettiği soru bu. Gitmediğim, henüz görmediğim bu şehrin beni, bizi
çeken yanı neydi? Paris adı ve şehri neden bu kadar büyülüydü?
İstanbul’dan sıkıldığımızdan değil tabii ki. Bu şehir büyüdükçe yaşam ne kadar zor olsa da burada
olmaya ve hayata heyecan katmaya devam etmekti niyetimiz. Ve Paris seslendi bana: Bütün
heyecanlar, tutkular, düşünceler ve yaşama dair her şey; benimle ilgili değil mi? Şiirler, romanlar,
sanat işi her şey. Sonra güzel kafeler, kibar beyler, biraz da küstah ve kibirli…
Fransızlar; kadınlar… İşte bütün bunlar öncü sanatın, yeni nesil yazarların, ustaların, felsefenin, şiirin,
hesaba katılmamış bütün bir geleceğin parçası olmaya itti bizi.
Bu ülkeyi yeni yazarlarla tanıştırmak istiyoruz; okumayı bir zevk olarak sunan, insanları
bilgilendirmeye çalışmak gibi bir densizliğe düşmeden, entelektüel zevk ve yaşam için bir saat, her
gün en az bir öykü ya da belki üç, belki on sayfa diyen kişilerle buluşmak ışığımız olsun. Mutlu olmak,
heyecanlarımızı kabul edip bastırmadan daha yaratıcı olacağımızı müjdelemek; konunun çok önemli
olduğunu ve o konunun da “yaşam” olduğunu hissettirmek için bizimle keyifli bir yolculuğa çıkın
diyoruz.
Lütfen katılın ve takip edin!
Neyi, niçin takip ettiğiniz önemlidir çünkü!
“Paris Yayınları” hayatın tüm coşkusunu, enerjisini, hüznünü ve aklını yansıtmayı hedeflemiştir.
“Paris” dünyanın en güzel kadınına, tüm güzelliğine âşık olmanın getireceği karmaşaya kucak açmış
bir kahramandır!