…“İmparator halkını doğru bir biçimde yönetmiyordu. Hakkaniyetinden ayrılmış, doğruyu eğriyle karıştırıyordu. Devletin kurallarına önem vermiyordu. Halkının sosyal haklarına, vicdanına kulak asmıyor, değer vermiyordu. Her şeyi menfaati için yapıyordu.
Papa ise kendi sorumluluğunu unutmuştu. Dünyevi gücü de elinde tutuyordu. Her ikisi de dini devlet işleriyle karıştırıp kendi menfaatleri için kullanıyorlardı.
İnsanlığın iki güneşi olan bu iki rehber halkına zarar veriyordu. Halk da başıboş koşan atlar gibi yolunu şaşırmıştı. Yeryüzünde toplumsal düzen nasıl sağlanacaktı? İnsanların ne Papa’yla, ne de İmparator’la çözüm bulma olasılıkları yoktu.”….