Masmavi gözlerindeki parlaklık göz alıcıydı. Evin içinde belirdiğinde Reşha aynen bıraktığı yerde oturmuş, iki elini yüzüne kapatmış hüngür hüngür ağlıyordu. Hiç sesini çıkarmadan ayakta öylece bekledi. Reşha bir süre sonra ellerini yüzünden çekerek ağlamaktan şişmiş olan ve kan çanağına dönen gözleriyle Sarika’ya baktı. Karşısında duran mavi gözlü cin oldukça heybetli görünüyordu. Uzun boylu, iri kıyım olan Sarika’nın üstünde boydan boya parlak beyaz inciler dizilmiş uzun yeşil renkli bir elbise, belinde sade beyaz bir kuşak, başında ortası yeşil renkli, kenarları beyaz olan bir sarık vardı. Ellerinin arkaya doğru kavisli olması değişik bir görüntü vermişti. Uzun siyah saçları, sarığının altından omuzlarına dökülüyordu. Reşha titreyen bir ses ile konuştu.
“Lütfen bana zarar verme, Allah’ın hakkı için bana dokunma, lütfen!” dedi. Sarika’nın masmavi gözlerinden inci gibi üç damla yaş düştü.