Güzel kardeşim, biliyor musun? Şimdi bizler bu topraklar üzerinde rahatça, huzurla geziniyorsak, bil ki aziz şehitlerimizin sayesinde yapabiliyoruz bunu…
Hele ki Çanakkale Savaşı’nda, hele ki Kurtuluş Savaşı’nda, hele ki 15 Temmuz’da, hele ki günümüzde, millete karşı silah kuşanıp dağa çıkmış hainlere karşı… Vatana, millete ihanet edenlerin karşısında bir abide gibi dimdik duran ve şehit olan o çocukların birçoğu senin yaşında idi ve belki de senden daha küçüktüler.
Daha çocukluklarını yaşayamadan, delikanlılığın ne olduğunu anlayamadan minicik bedenlerini, sen bu topraklar üzerinde rahat et, huzurla yaşa, okulunu bitir diye düşman karşısında feda ettiler onlar. Adlarına “15’likler” diye türküler söylendi, ağıtlar yakıldı.
Sadece 15 mi? Sekiz yaşında, on bir yaşında, on beş yaşında, yirmi yaşında, yirmi beş yaşındaydı onlar… Ahmetler, Mehmetler, Habibeler, Ayşeler, Kınalı Aliler, Ezineli Yahya Çavuşlar, Halil İbrahimler, Abdullah Tayyip Olçoklar, Eren Bülbüller ve daha niceleri…
Evet, kardeşim: Sen de böyle kahraman ve aziz bir milletin evladısın, kendini vatana feda edenlerin kardeşisin… Onları iyi tanı ve bu vatanın kıymetini bil… Bil ki, dünya sahnesinde yeniden parlamaya başlayan bu aziz milletin “Diriliş”i artık gerçekleşiyor. Yakında yeniden parlayacak olan medeniyet ışığımızın genç birer meşaleleri olarak bu kutlu harekette senin yerin ve önemin çok büyük…