16. yüzyil Avrupa'da Rönesans'in, Reform'un, Din Savaslari'nin yüzyilidir. Bu devingen ve hizli yasam Avrupa yazinin ortaçagdan koparip antikçaga götürür. Ilk kez Italyanlar ulusal bir yazin kurmak amaciyla antik dönemin ürünlerine yöneldiler. Bu olay basta Fransa olmak üzere tüm Avrupa ülkelerini etkiledi. Ronsard, Du Bellay ve diger Pleiade Sairleri antik Roma ve Yunan yazinin ürünlerini Fransiz yazinina tasiyarak Klasik Akim'a giden yolu açtilar.Erdogan Alkan bu çalismasinda Klasik Akim'in kökenini ve sonraki yüzyillara uzanan gelisimini ayrintilariyla anlatirken; antik Yunan'dan Homeros, Sappho, Solon, Pindaros, Plutarkos, Antik Roma'dan Catullus, Vergilius, Ovidus, Jouvenalis gibi sair ve yazarlarin yani sira, Malherbe, Descartes, Pascal, Villon, Marot, Corneille, La Fontaine, Racine gibi pek çok önemli ismin ürünlerine yer veriyor. Klasik Akim'in Türk yazinindaki yeri ve etkisini; Sinasi, Namik Kemal, Muallim Naci, Abdulhak Hamit Tarhan ve neoklasik sairimiz Yahya Kemal'in yapitlarini irdeliyor.