Kurucusu Freud'dan bu yana psikanaliz kimi zaman "biyolojizm" ve "bilimcilik" ile, kimi zaman "kültürel görecilik" ile suçlanmistir. Bu elestirilerin çogu, "psikanaliz kendi isine baksa ya, neden herseyi izah etmeye kalkiyor," seklinde örtülü bir kanaat tasir, psikanalizi bir klinik tedavi pratigi olarak sinirlamak isterler.Oysa Alenka Zupancic'e göre psikanalizin konusu tam da biyolojik (bedensel) olan ile zihinsel ve kültürel olanin örtüstügü yerdedir. Bu nedenle psikanaliz asil gücünü ve verimini baska "disiplinler" veya alanlarla kurdugu diyaloga borçludur. Psikanaliz asla bireyler ve onlarin mahrem sayilabilecek sorunlariyla ilgili degildir: Tedavi etmek amaciyla bireyi topluma uyumlu kilmayi, "burjuva rüyasinin garantörü" olmayi reddeden temel bir psikanaliz damari vardir. Neden Psikanaliz'in ontoloji, pratik felsefe ve estetik alanlarina yaptigi "üç müdahale" iste bu damari berraklastirmayi amaçliyor ve psikanalizin cinsellik teorisinin gerçekten ne oldugunu, psikanalizin varolusumuz için ne anlam tasidigini, Lacanci "neden" kavraminin özgürlükle nasil bir iliskisi oldugunu, birbirinden çok ayri, hatta karsit gibi görünen iki estetik fenomenin, "komedi" ile "tekinsiz"in ne gibi bir ortakligi oldugunu aydinlatiyor.
Menü
Sepete Ekle
