Doga, ilkyazin en güzel günlerini yasarken, bizim de basimizin üstünde düsüncelerimizin gençlik türküleri esiyordu.Vakitsiz gençlik türküleri söyledik diye mayisin bu çimen, müzik, çiçek desenli halisi üzerinden kaldirilip dört arkadas, dört yil içeri atildik.Mahpushane, bize seki seki derinlere dogru inen karanlik cehennem bahçeleri hazirlamis. Can, kapkara, agili çiçekler açan bu bahçelerde her an çelik uçlu çakirdikenleriyle dalanir durur. Burada insan, bir zavalli bugday tanesi gibidir. Her gün kaygi degirmeninin taslari arasinda yeniden ufalanir durur.Iyi ki biz, yüregimizi düsüncemizin buyruguna vermisiz. Belki bu yüzden sarsintimiz daha az olacak. Yasamak sevincimiz daha az aglayip saçlarini daha az yolacak.