İbn Arabî, tasavvufi, kelami, felsefi kültürü yeni bir terminoloji ile kendi içinde tutarlı bir biçimde sunan önemli bir şahsiyettir.
Onun bilgi nazariyesi kelamcıların ve felsefecilerin bilgi nazariyelerinden farklılık arz eder. Varlık konusunda ise felsefecilerin etkisi altında kalmış, vahdet-i vücûd tezini ortaya atmıştır.
O yaratılışı dairesel olarak düşünür. İlk yaratılan akıl ile son yaratılan insan, dairenin aynı yerinde birleşir. Böylelikle yaratılış dairesi insanla kemale erer. Ona göre bütün yaratılanlar olabileceklerin en mükemmelidir.
Bu eser, İbn Arabî ve onun düşünce dünyasına kapı aralamaktadır.