1946 yılında Hikâyeler – İkinci Kitap, 1958’den itibaren Mendil Altında
adıyla yayımlanan bu öykülerinde Memduh Şevket Esendal, yine kendine
has bir atmosfer yaratıyor.Büyükelçilik, müfettişlik ve milletvekilliği gibi
görevlerde bulunan Esendal, bürokrasinin ağırlığının ve işleri içinden
çıkılamayacak bir yumağa dönüştürmesinin doğrudan tanığıdır. Bu yumağın
unsurları memurlar, öğretmenler, doktorlar, müdürler bir yerden girerler
hep öykülerine… Yine aynı şekilde bir yandan köy ve köylüler öykülerinin
başlıca konukları arasında yer alırken, şehir ve şehirli ailenin buhranları
da unutulmaz. Değişimleri, alt üst oluşları toplumun bu birbirinden farklı
kesimlerinden öykü kişilerinin hayatlarından aktarılan kesitler üzerinden
takip etmek mümkündür.Esendal, aksaklıkları, insan hayatını zorlaştıran
sorunları canlı bir şekilde gösterirken “büyük sözler” de söylemiyor. Olanı
olduğu gibi anlatıyor, akıp giden hayata müdahale etmiyor. Bu yüzden her
bir öykü okurlar için dönüp dönüp okumak isteyecekleri başucu metinlerine
dönüşüyor.Mendil Altında, hayata dair, hayatın sahiciliğine dair unutulmaz
öyküler…
“Bugünden yaklaşık yüz yıl geriye dönüp bakınca her biri ayrı bir tarz ve
tavrın temsilcisi olan yazarlar arasında, Esendal’ın kendi sesini yaratması ve
koruması (...) ‘büyük yazarlığına’ bir delil gibi.”
EMRE BAYIN